Hayvan Çiftliğine İkinci Ziyaret: Feminist Bir Alegori

Hayvan Çiftliğine İkinci Ziyaret: Feminist Bir Alegori

Ekim 4, 2022 0

Alex Sharpe

Çev.: Ayça Demirören

Isırgan Çiftliği’nde yaşam kolay, Patrick Arkey ince bir çiftlik sahibi değildi. Bu duruma, gördükleri günlük eziyetlere rağmen hayvanlar dava arkadaşlığını sürdürebilmek adına birbirlerinden ayrılmama taraftarıydılar. Elbette, sıkıntılar vardı. Domuzlar, bazen, yemlerinin diğer çiftlik hayvanlarının payına düşenden daha az olduğunu düşünüyorlardı. Koyunlar bazen kırpılmak için seçildiklerinde içerlediler. Ve inekler bazen, bazı çiftçilerin, memelerini beceriksiz bir şekilde ellemelerinden pek de memnun değillerdi. Buna rağmen, Isırgan Çiftliği’nde, en azından insan olmayan hayvanlar arasında yaşamı karakterize eden şey ayrışma değil, dayanışmaydı. Kuşkusuz, dayanışmadan daha fazlası. Hayvanlar, herhangi biri hatırlayabildiği sürece, Çiftçi Arkey’i ve uşaklarını test etmeye çalışmıştı ve elde ettikleri zafer her ne kadar küçük bir zafer de olsa hayvan hissesi statüsünü kazanmışlardı.

Dahası, Shetland Midillisi Sugar’ın da belirtmekten hoşlandığı gibi, hayvanlar, genel olarak, içinde bulundukları nahoş yaşam koşullarını yansıtan ve çözümlere veya en azından iyileştirmelere işaret eden bir felsefe olan animalizmin destekçisiydiler. Elbette istisnalar vardı. Cesur yaşlı bir keçi olan Dottie, animalizmin bir palavra olduğunu düşünüyordu. Ve genç bir domuz olan Truffle’ın zamanını animalizm ile harcamaktan daha önemli işleri vardı. Ne de olsa, her zaman gün batımından önce yuvarlanması gerekiyordu ve Isırgan Çiftliği’nde bolca çamur vardı. Ancak, çiftlik hayvanları temelde, başlıca hükmü “dört ayak üzerinde giden ya da kanatları olan her şey bir arkadaştır” olan animalizmi benimsedi. Yani, aralarındaki farklılıkları keşfederken ve bazen de atışırken, paylaştıklarının farklılıklarından çok daha fazla olduğunu fark ettiler. Ancak Çiftçi Arkey iki yeni ineği, Big Juniper ve Buttercup’ı satın alıp çiftliğe getirdiğinde işler değişmeye başladı.

Çok geçmeden, Big Juniper ve daha tiz sesli Buttercup, diğer ineklerle özel toplantılar yapmaya başlamışlardı. Sugar, Truffle, Dottie ve diğer çiftlik hayvanları bu toplantılardan dolayı biraz şaşkındı, çünkü hayvanlar bugüne dek, ortaya çıkan tüm sorunları toplanıp tartışmışlardı. Ancak şaşkınlık, sis perdesi kısa sürede ortadan kalktı. Bir gün, Big Juniper, çiftlik ineklerinin artık animalizmi takip etmeyeceğini açıkladı. “Biz inekler her ne kadar size saygı duysak” ve “Çiftçi Arkey tarafından hayatınızın gereksiz yere zorlaştırıldığını anlasak da,” diye başladığı konuşmasını, “biz inekler için, üzerimizdeki baskının özgül mahiyetine odaklanmak önemlidir” diyerek bitirdi. Bu amaçla, ineklerin gelecekte “Eleştirel Büyükbaş Animalizmi” olarak adlandırdığı şeyi takip edeceğini açıkladı. Truffle ve Sugar birbirlerine, sonra da Big Juniper’e baktılar. Big Juniper kafa karışıklığı ve muhtemelen biraz direnç hissetti. Buttercup, eleştirel büyükbaş animalizminin yeni bir şey olmadığını belirttiğinde, o devam etmek üzereydi. “Big Juniper ve ben yıllardır, Tımar Çiftliği’nde genç düveler olduğumuz zamandan beri eleştirel büyükbaş animalizmi taraftarıyız” dedi. “Gerçekten de” dedi Big Juniper, tasdik edici bir biçimde. “Eleştirel büyükbaş animalizmi geçici bir heves değildir.”

Çiftlik tavuklarından biri olan Clucker, eleştirel büyükbaş animalizminin hayvanları bölüp Çiftçi Arkey’in ekmeğine yağ süreceğini söyleyerek itiraz etti. Ama Big Juniper, ineklerin fikirlerinin değişmeyeceğini söyledi. Sesini, tüyleri kadar olmasa da, yükselterek “Biz artık eleşirel büyükbaş animalizmini takip ediyoruz” dedi. Buttercup, diğer çiftlik hayvanlarından herhangi birinin Big Juniper ve Buttercup’ın ciddiyetini kavrayamamasıyla ilgili “eğlenceli bir şey değil” diyerek hızlıca ekledi. Truffle eleştirel büyükbaş animalizminin ne anlama geldiğini sordu. Big Juniper, ineklerin ineklik temelinde ezildiklerini ve diğer çiftlik hayvanlarının mücadeleleriyle bir miktar yakınlık hissetseler de en önemli şeyin hayvanlıkları değil, ineklikleri olduğunu açıkladı. Big Juniper, Çiftçi Arkey’e karşı gelecek mücadelelerde “biz ineklerin hayvan statümüze değil, inek statümüze odaklanmamız gerekiyor” diye belirtti. “İnek. Olarak. Statümüz. Üzerine.” diye tekrarladı. Buttercup araya girdi: “Biyolojik olarak siz diğer hayvanlardan farklıyız ve sizden daha uysal olmak için sosyalleştirildik” ve hızla ekledi, “Özellikle memelerimiz bizi insanlara bağımlı kılıyor ve otlanma ihtiyaçlarımız bize Isırgan Çiftliği’nde daha az özgürlük alanı sağlıyor.” Big Juniper araya girdi: “İnsan hatalarının yükünü taşıyanlar ineklerdir ve ineklerin etrafında bir siyaset inşa edilmesi gerekir.”

Sugar, yeni çıkan bu fikirlerle ikna olmadı. Topallığının ve buna eşlik eden fiziksel acının ineklerin karşılaştığı engellerden neden daha az önemli olduğunu anlamadı. Özgüveni yüksek koyunlardan biri olan Pippa, koyunların da insanların taleplerine uyacak şekilde yetiştirildiğine ve belki de eleştirel büyükbaş animalizminin bir parçası olmalarına izin verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Big Juniper “saçmalama, koyunlar eleştirel büyükbaş animalizminin bir parçası olamaz” diyerek homurdandı. “Koyunların sadece 54 kromozomu var, biz ineklerinki gibi 60 değil.” Pippa, kromozomların hayvanların insanlığa karşı mücadelelerinde neden aniden önem kazandığını kavramak için çabaladı, ancak Big Juniper’in çoktan kararını verdiğini görebiliyordu. Buttercup “Kromozomlarla tartışamazsın” dedi. Diğer çiftlik hayvanları birbirlerine baktılar. Bazılarının kafası karışmıştı. Diğerleri başını salladı. Bazı çiftlik hayvanları “Kromozomlarla tartışamazsınız” diye düşündü. Big Juniper şiarını tekrarladı. Çiftlik hayvanları onun asıl düşüncesini görmeye başlamıştı.

Ama sonra, çiftlikteki çoğu koyun, eleştirel büyükbaş animalizminin bir parçası olma arzusunun aptallık olduğunu düşünmeye başlarken, borusu öten bir çiftlik domuzu olan Trotter sözünü kesti. “Peki ya keçiler?” diye sordu. “Peki ya keçiler?” diye tekrarladı Big Juniper. Trotter, biraz tereddütle, “Şey” diye başladı, “Eh, keçilerin de 60 kromozomu olduğuna inanıyorum” dedi. Bununla birlikte, inek ahırında mölemeler, keçi otlağında melemeler ve diğer hayvan sesleri duyulmaya başladı. Big Juniper, Trotter’ın gözlerinin içine baktı. Sorun çıkaran birini gördüğünde anlardı. Domuzların görüşlerinin dikkatle ele alınması gerektiğine dikkat çekti. Ne de olsa, çiftlikteki tüm hayvanlar arasında insanlara en yakın olanlar domuzlardı. Domuzcuk tavırları eleştirel büyükbaş hayvancılığın animalizminin önüne geçebilirdi. Çiftlik hayvanlarından bazıları şüpheli bir şekilde Trotter’a baktı. Trotter her zaman animalizmin şiddetli bir savunucusu olmuştu ve geçmişte en azından herhangi birinin hatırlayabildiği kadarıyla diğer çiftlik hayvanlarıyla dayanışmasını her daim dile getirmişti. Yine de, şimdi, bazıları Trotter ve belki de çiftlikteki diğer domuzların da gizlice hayvanların yararına çalışıp çalışmadığını merak ediyordu.

Ancak, hayvanların dikkati kısa süre sonra tekrar kromozomlara çevrildi. Çiftlikteki en yaşlı ineklerden biri ve öncelikli olarak keçileri eleştirel büyükbaş animalizminden dışlamaktan yana olan Tinkerbell, Big Juniper’in hitabetinin gücü buydu, şimdi öne çıktı. “Eğer keçilerde de bizler gibi 60 kromozom varsa, o zaman kesinlikle keçiler yeni hareketimize dâhil edilmelidir” dedi. Big Juniper Tinkerbell’e dik dik baktı. “Aptal yaşlı inek kromozomlar eleştirel büyükbaş animalizminin sadece bir unsurudur” dedi. “Eleştirel büyükbaş hayvancılık kromozomlardan çok daha fazlasıdır” diye ekledi. Tinkerbell’in ağzının payı verilmişti. Gözlerini indirdi. Buttercup başını salladı ve ekledi: “Keçilerin sadece iki memesi var. Biz ineklerde dört tane var. Zalim insanlar tarafından iki kat sömürülüyoruz.” Çiftliğin havası değişmeye devam etti. Giderek daha fazla hayvan eleştirel büyükbaş animalizminin asıl amacını görmeye başladı.

Ancak Clucker’ın kafası karışmıştı. “Biz diğer hayvanlar ne yapacağız?” diye sordu. “Siz inekler ortak düşmanımıza karşı eleştirel büyükbaş animalizmi peşinde koşarken, biz mevcut animalizm çerçevesinde savaşmaya devam edecek miyiz?” diye ekledi. Big Juniper: “Sadece inekler eleştirel büyükbaş hayvanlar olabilir. Eleştirel büyükbaş animalizmi, ineğin eşsiz yapısını, bu ve diğer tüm çiftliklerdeki eşsiz üstünlüğünü kabul eder.” “Diğer çiftlik hayvanlarının hiçbiri inekliği inkâr etmemiş olmasına rağmen, “İnekliği inkâr etmemeliyiz,” diye ekledi. Clucker’ın sorusuna cevap vermediğinin farkında olarak şöyle devam etti: “Diğer hayvanlar, eleştirel büyükbaş hayvanlar olmasa da, ineklere insanlığa karşı ziyadesiyle önemli mücadelelerinde yardımcı olabilirler ve olmalıdırlar.” Eklemeden önce etki için durakladı, “Tüm hayvanlar eleştirel büyükbaş animalizmi tarafından özgürleştirilecek, çünkü bu felsefe ineklerin en altta olduğu, insan olmayan tüm hayvanların alçaltıldığı insan-hayvan hiyerarşisine meydan okuyor.” Clucker, hayvan mücadelesinde hala bir rolü olduğuna dair biraz rahatlamıştı ve Big Juniper’den eleştirel büyükbaş animalizminin ilkelerini açıklamasını istedi.

Big Juniper temel ilkenin “inek cinselliği üzerindeki insan kontrolüne meydan okumak olduğunu” açıkladı. “Bu, ayrıntılara saplanıp kalmadan, biz ineklerin cinsel emeğimizi geri çekmemiz anlamına gelir. Eleştirel büyükbaş animalizmi sekse karşıdır, çünkü seks yoluyla aşağılanırız.” Buttercup eklemeden önce başını salladı, “seks bizim felaketimizdir.” Big Juniper ısrarcıydı: “Bir dahaki sefere Çiftçi Arkey, boğa Prens’i çayırımıza saldığında ona herhangi bir yakınlık göstermeyi reddetmeliyiz.” “Biz de seksi bırakacak mıyız?” diye sordu Clucker. “Evet” dedi Big Juniper. “Çiftçi Arkey’i dize getirmenin tek yolu bu” diye ekledi. Bütün bu seks konuşmaları bazı çiftlik hayvanlarını heyecanlandırmıştı. Big Juniper’ın radikal fikirleri, özellikle tavşanlar tarafından anlaşılmaya başlamıştı. Thumper pençesini kaldırdı. “Evet” dedi Big Junipe. “Tavşanlar seksten vazgeçemez, tavşanlar sekse bayılır” dedi Thumper. “Hepimiz fedakârlık yapmalıyız” dedi Buttercup, Big Juniper’in sahip olduğu az kalmış sabrını kaybettiğinin farkındaydı. Big Juniper “Zevk tüm çiftlik hayvanlarının düşmanıdır” dedi. Çiftlikte kakofoni ortaya çıktı. Tüm çiftlik hayvanlarının bu noktada en azında henüz ikna olmadıkları açıktı. Sonuçta Big Juniper ve Buttercup uzun süredir burada değillerdi ve fikirlerinin kök salması zaman alacaktı.

İneklerin diğer çiftlik hayvanlarına ihtiyaç duyduklarının farkında olan Big Juniper, en azından eleştirel büyükbaş animalizminin amaçlarına ulaşılacaksa, sabırlı olması gerektiğini görmeye başladı. İhtiyacı olan şey, eleştirel büyükbaş animalizmi etrafındaki çiftlik hayvanlarını harekete geçirecek bir şeydi. Gelin görün ki uzun süre beklemek zorunda kalmayacaktı. Eleştirel büyükbaş animalizmiyle ilgili büyük konuşmadan birkaç hafta sonra çiftliğe üç yeni hayvan geldi. Çiftçi Arkey’in en son alımları olan Cleo, Coco ve Cookie, ana çiftlik kapısından hızlıca içeri girdi. Diğer hayvanlar şaşkınlıkla onlara baktılar. Ata benziyorlardı, sadece daha büyüktüler ve garip siyah beyaz çizgilere sahiptiler. Çiftlik hayvanlarının çoğu henüz bunu bilmese de, yeni hayvanlar çiftliğin tarlalarını sürmeye yardım etmek için satın alınan Zebroidlerdi[1]. Çiftçi Arkey’e bu hayvanların hastalıklara karşı daha dayanaklı olduğu bilgisi verilmişti ve bu nedenle onları satın almanın iyi bir iş olduğunu düşündü. Cleo, Coco ve Cookie’nin gelişi, Isırgan Çiftliği’nde çok fazla konuşmaya ve kayda değer bir heyecana yol açtı. Çiftlik hayvanları hiç böyle harika hayvanlar görmemişti. Bununla birlikte, bu üçlünün çiftliğe ulaşmasına diğerleri kadar heyecanlanmayan iki çiftlik hayvanı vardı. Big Juniper ve Buttercup diğer çiftliklerde Zebroidler görmüş ve Zebroidlerin onların ölçüsüne sahip olduklarını hissetmişlerdi. Zebroidleri, eleştirel büyükbaş animalizmi ve aslında daha genel olarak animalizm için bir tehdit olarak gördüler. Diğer çiftlik hayvanlarının çoğunun onları bu kadar çabuk kabullenmesinden endişe duymaya başladılar. Big Juniper bunu hayvanlara ve bazı durumlarda ineklere dair, yanlış bilince bağladı. Sadece Cleo, Coco ve Cookie’yi inek ve diğer hayvan alanlarından ve daha genel olarak hayvan politikalarından dışlamak için değil, aynı zamanda onları bir hayvan önceliği açısından eleştirel büyükbaş animalizmine daha geniş destek sağlamak için kullanmak adına bir fırsat gördü. Bluebell Meadow’da, üç Zebroid hariç tüm hayvanların davet edildiği genel bir çiftlik toplantısı düzenledi.

Big Juniper çayırın tepesinden aşağıya baktı. Güneşli bir gündü ve üç Zebroid ile ciddi bir şekilde yuvarlanma fırsatını kaçırmak için günün çok iyi olduğuna karar vermiş olan Truffle hariç tüm çiftlik hayvanları oradaydı. Big Juniper durakladı ve çayırda toplanan hayvanları inceledi. Kendi kendine düşündü “Buttercup ve ben çayırdaki tek yetişkinleriz. Diğer çiftlik hayvanlarının da durumun ciddiyetini anlamasını sağlamalıyız.” “Zebroidler münasip hayvanlar değildir” diye başladı Big Juniper. “Domuzlar, koyunlar ve keçiler gibi doğal hayvan düzeninin bir parçası değiller ya da ördekler, tavşanlar ve inekler gibi, hepsi, özellikle de inekler, insanların ellerinde acı çekiyorlar.” “Zebroidler” diye devam etti “başka bir ülkeden, çok, çok uzaklardan gelen garip bir at benzeri hayvan olan Zebranın, başka bir at türüyle, genellikle bir atla çiftleştirilmesiyle ortaya çıkan berbat hayvan deneyi ürünleridir.” Bazı çiftlik hayvanları şaşkınlıkla Big Juniper’a baktı. “Bu Zebroidler ne kadar fantastik hayvanlar” diye düşündü Sugar. Bir çiftlik atı olan Titan, Coco’nun çok alımlı olduğunu düşündü, ancak bu özel düşünceyi paylaşmanın zamanı olmadığını hissetti.

“Onlar bizim düşmanlarımız” diye devam etti Big Juniper. Tüm hayvan türlerini tehdit eden zooteknik imparatorluğunun bir parçasıdırlar. Titan dikkatle dinledi, ancak Coco’ya duyduğu arzuyu tam olarak sarsamadı. Thumper, Cookie’nin onu ne kadar güldürdüğünü düşünürken, Pippa, Big Juniper’in sözlerinin zebroidleri ne kadar girişken bulduğuyla çeliştiğini fark etti. Bir an için, Thumper’ın kahkahası Big Juniper’in büyüsünü bozmuş gibiydi, ama sadece bir anlığına. Big Juniper “bu Zebroidler bizim arkadaşlarımız değil” dedi. “Bunlar, tüm hayvan kategorilerinin tutarlılığını tehdit eden melezler, mutantlar. İnek kavramının net bir anlamı olmadan, eleştirel büyükbaş animalizmi çökecektir” diye ısrar eden Big Juniper doğru yolda olduğunu hissediyordu. “Aynı şey tüm hayvan politikaları için de geçerlidir. Zebroidleri Isırgan Çiftliği’nden ÇIKARMALIYIZ.” Big Juniper Cleo, Coco ve Cookie’nin isimlerini kullanmamayı tercih etti ve diğer çiftlik hayvanları hayvan görgü kurallarına uymayı seçtiğinde ise fazlasıyla irrite olduğunu gösterdi. Sol ön toynağını kuru zemine sertçe vurarak ve “daha küçük hayvanlara, eleştirel büyükbaş animalizminin bütünlüğüne ve daha genel olarak hayvan hareketine tehdit oluşturuyorlar” diyerek sözlerini tamamladı.

Sonra ne oldu, söyleyemem. Duyduğum son şey, Big Juniper’in oldukça fazla takipçi topladığı, eleştirel büyükbaş animalizminin Isırgan Çiftliği’nde politik önderliği üstlendiği ve komşu çiftliklere yayıldığıydı. Söyleyeceğim şey şu ki kalbim Cleo, Coco ve Cookie, Dottie, Sugar, Truffle ve Isırgan Çiftliği’ndeki diğer hayvanların çoğuyla. Yollarını bulmaları için dua ediyorum.

Son.

Orijinal metin, 14 Mart 2022 tarihinde “Animal Farm Revisited: A Feminist Allegory” başlığıyla Critical Legal Thinking sitesinde yayınlanmıştır, orijinal metne bağlantı üzerinden erişmeniz mümkündür.


[1] Zebranın at veya eşek ile çiftleştirilmesiyle elde edilen hibrit bir tür (ç.n.).