Başkan Lula da Silva’ya Açık Mektup
Boaventura de Sousa Santos Çeviren: Emrah Denizhan Son okuma: Dicle Demir Değerli Başkan Lula da Silva, 30 Ağustos 2018’de sizi cezaevinde oldukça kısa süren ziyaretim süresince, canlılığını bugün de koruyan bir fikir ve duygu fırtınası yaşamıştım. Bu ziyaretimden kısa bir süre önce, Salvador da Bahia’daki Dünya Sosyal Forumu’nda birlikteydik. Kaldığınız otelin çatı katında, hakkınızda çıkan tutuklama kararı üzerine Jacques Wagner ile fikir alışverişinde bulunmuştuk. Sizin o günlerde, yargı sisteminin…
Caiz, Farz ve Haram
Arap hukukçulara göre insan eylemleri – sırasıyla – beş kategoriye ayrılır: farz kılınmış eylemler, vacip eylemler, caiz eylemler, mekruh eylemler ve haram kılınmış eylemler. Farz olanın karşısına haram olan, vacip olanın karşısına mekruh olan çıkar. Ancak en önemli kategori, tam merkezde konumlanan ve adeta insan eylemlerini tartan ve sorumluluklarını (sorumluluk, Arapça hukuk jargonunda “ağırlık” anlamına gelir) ölçen terazinin eksenini oluşturan kategoridir.
Castillo’dan Sonra
Nasıl ki Perulu eski diktatör Alberto Fujimori’nin 5 Nisan 1992’deki kendi kendine darbesi demokrasi için bir trajediyse, Pedro Castillo’nun 7 Aralık 2022’deki kendi kendine darbe girişimi de ancak komediden biraz daha fazlası olabilirdi. Kongreyi feshetmeye, yeni parlamento seçimlerine kadar “istisna hükümeti” kurmaya ve yargıyı tepeden tırnağa elden geçirmeye yönelik başarısız bir girişimin ardından Castillo, muhtemelen sığınma talebinde bulunma niyetinde olduğu Meksika Büyükelçiliğine doğru yola çıktı. Yoldayken trafikte sıkıştığı sırada kendi güvenlik ekibi tarafından tutuklandı. Kaderin ironik bir cilvesi olarak, Fujimori ve Castillo şimdi aynı hapishanede tutuluyor.
Komünizm ve Haklar Üzerine (VII)
Fransız Bildirgesi ikili bir normatif miras yarattı. Birincisi, “insanların özgür ve eşit doğduğu”; ikincisi ise direniş ve devrime yönelik (ahlaki ve hukuki) bir hakkın varlığı idi. Eşitlik ilkesi üç şekilde yorumlanabilir. Edmund Burke’ün ardından Jeremy Bentham, Bildirge’nin betimleyici bir biçimde okunmasının feci bir şekilde yanıltıcı olduğu hususunda ısrar etti ve geçersiz bir hatalı bir “olan”dan yanlış ve gayrimeşru bir “olması gereken”e geçiş olarak gördü…
Komünizm ve Haklar Üzerine (VI)
Costas Douzinas Çev.: Yusuf Enes Karataş 1989 sonrası dünyada hakların kapsamı genişledi ve günlük varoluşun neredeyse her alanına dokunmaya başladı. Demokrasi bir dizi hakkın kullanılması olarak sunulur; politik öncelikler ve kararlar, hakların kapsamının genişletilmesi ve yayılmasını şeklini alır; ceza hukuku mağdurların haklarını, ticaret hukuku müşterilerin haklarını, kamu hukuku vatandaşların haklarını korur. Haklar, vergilendirme ve sağlık…
İnsan Hakları Üzerine Yedi Tez
Costas Douzinas Çev: Cevher Elgin (1) İnsanlık Fikri 1. Tez: “İnsanlık” fikrinin belirli bir anlamı yoktur ve ahlaki ya da hukuki kuralların kaynağı olamaz. Tarihsel olarak bu fikir insanları tam insan, daha az insan ve insan olmayan olarak sınıflandırmak için kullanılmıştır. Diyelim ki “insanlık” hukuki ve ahlaki kuralların normatif kaynağı, o hâlde “insanlığın” ne olduğunu…
Komünizm ve Haklar Üzerine (V)
Komünizm fikri, adikia’nın modern hâli olan kapitalizme bir yanıttır. Normlar ve düsturlar, radikal değişimi ve onun militan öznelerini hazırlamada rol oynar mı?
Komünizm ve Haklar Üzerine (IV)
Şu ana dek bulunabilen en eski Yunanca metin olan Anaksimandros’un fragmanlarında “ancak şeylerin ölümü kaçınılmaz olarak kökenlerinin bulunduğu yerde gerçekleşir, zira zamanın hükmüne göre yargılanırlar ve aidika’ları (kopuklukları, altüst oluşları ve adaletsizlikleri) için birbirlerine tazminat öderler (didonai diken)” diye yazar.
Birikim ve Yargı Yetkisi
Rosa Luxemburg’un en büyük katkılarından biri, kapitalizmin kendisinden önceki üretim sistemlerinden dahi daha şiddetli bir rekabet alanında varlığını sürdürdüğüne ilişkin ısrarıydı. Öyle ki, şiddetin ancak küresel kapitalizmin gelişmesiyle büyüdüğünü belirterek kapitalizmden önceki üretim sistemlerinin daha şiddetli bir rekabet alanında var olduğuna ilişkin iddianın tersini iddia etmişti.
Komünizm ve Haklar Üzerine (III)
Hakların paradoksal işleyişini en çok vurgulayan Marksist filozof Ernst Bloch’tur. Bloch, Marx’ın haklar eleştirisinin ana unsurlarını korur, ancak doğal hukuk geleneğinde tarihi olarak değişik formlara bürünse de tahakküme, baskıya direnmek ve “insanın dik yürüyeceği” bir toplumu hayal etmek, bu uğurda savaşmak ve bu savaşı kazanmak adına ebediyen insanda mevcut olan hasleti bulur. Sömürüye son verilmeden insan haklarının hakiki bir temeli olamaz ve haklara saygı gösterilmeden sömürüye gerçek manada son verilemez.