Judith Butler’la Söyleşi: Deprem, Olağanüstü Hâl, Yas ve Mücadele
Emre Şimşek – Ezgi Duman – Yusuf Enes Karataş Eleştirel Hukuk Çalışmaları Topluluğu: Öncelikle, davetimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz.Sizlerle “mevcut olağanüstü hâl rejimleri” ve “ayrımcı yas tahsisatı” hakkında konuşmak istiyoruz. Türkiye’de olağanüstü hâl kurumsallaşmış ve -buna bağlı olarak ve merkez üssü Maraş olan deprem sürecinde de gördüğümüz gibi- bu tahsisat çoktan yaygınlaşmış hâlde. Bu…
Yapay Zekâ ve Yargılamaya Dair Eleştirel Bir Deneme
Alper Çavuşoğlu Hukukla ilgili yapılan tartışmalarda genelde bir fikir (ide) olarak hukuk, tartışılmaz bir yere konur; hukukun düzgün işlemediğinden dem vurularak, hata ya yürürlükte olan hukuka ya da onu düzgün uygulayamayan yargılama mensuplarına ve diğer kamu görevlilerine yüklenir. Bu durumda, hukuk fikrinin gerçek dünyadaki izdüşümü olan “bozuk” imgenin düzeltilebilmesi için, hukuk düzeninin kusurlarının ortadan kaldırılmasıyla…
Latin Amerika’da Sol Dalga ve Bazı Uluslararası Beklentiler
Gönenç Hacaloğlu “Yıllardır bize, artık, “tarihin sonu” anlamına gelen “saf ve sert bir kapitalizme” dönüldüğünden söz ediliyordu. Oysa, küreselleşmiş neoliberalizm koşullarında “alternatifsiz” olduğu söylenen – müzminleşmiş bir krizle malul – sistemin kriz yönetimi politikaları çöküş halindedir. Serbest pazarın sosyal sorunları çözüp demokrasiyi kökleştireceğine dair saçma efsanenin çökmesi için de sadece birkaç yıl yetti…” (Samir Amin, Liberal…
Eleştirel Hukukçu Kafka (2): Siyasi İlahiyat, İlahi Yasa
Ezgi Duman “(…) Âlemler hâkiminin hükmü çıktığında, cürmünden mahcup biri ayakta dikilecek ve kâinata dehşet saçarcasına hâkime şöyle diyecektir: J’en Appelle (Bunu temyiz ediyorum). ‘Bu kelamda yıldızlar söner’. Mahkeme-i Kübra fikrine göre ise davası namütenahi nihaidir: effroyablement sans appel (temyizi olmayan korkunçlukta). ‘Sen benim mahkememden kalkıp da kimin nezdinde temyiz ediyorsun?’ diye sorar Hâkim İsa Mesih ve müthiş…
Eleştirel Hukukçu Kafka (1): Yasanın Önünde
“En çılgın halindeki bürokrasiyle travmatik bir karşılaşmadan daha ‘ilahi’ ne olabilir ki? Mesela bir bürokratın bize yasal olarak var olmadığımızı söylemesinden? Tanrı gibi bürokrasi de mutlak güce sahip, akıl sır ermez, değişken, her an her yerde görünmezdir. Kafka bürokrasi ile ilahi olan arasındaki bu derin bağın gayet bilincindeydi.